İşçi sınıfı hareketinde direniş ve grevlerin önemi bilinmektedir. Özelikle bu direniş ve grevler stratejik yerlerde oluyor yada yapılıyorsa bu daha da önemli hale gelir. İşçi sınıfı hareketi içinde bunlardan örnekler verebiliriz. Özellikle sınıf hareketin biraz hareketlendiği yada yükseldiği süreçlerde grev ve direnişlerde sayısal olarak artığını söyleyebiliriz. Dünden bugüne önemli direniş ve grevlerden bahsedebiliriz. Ancak 1980 sonrası sınıf hareketine yönelik darbeden dolayı hareketin genel seyrinin düşmesi grev ve direnişlerde de görülmektedir. Sınıfın dinamikleri tasfiye edilmiş sınıfa yönelik yapılan baskı ve şiddet sınıf hareketini de geriye düşürmüştür.
Bu arada
 yapılan grev ve direnişler de buna parelel olarak yürümüştür. Ancak 89 
dakı sınıf harekatın yükselmesi grevler ve direnişlere de yansıdı. Ancak
 bu dönem yükselen ve hareketlenen sınıf hareketi yeni hakların 
alınmasında istenilen sonucu sınıfın istenilen düzeyde 
örgütlenememesinden dolayı başarısız sonuçlar oluşmaya başlandı. Bu 
dönem aynı zamanda siyasal ve politik olarak sınıftan uzaklaştırılan ve 
ideolojik tasfiyenin yaşandığı süreçti. Ancak tüm bu saldırılara rağmen 
sınıf hareketinde önemli deneyimler ortaya çıktı. Kent Grevi (ZONGULDAK 
YÜRÜYÜŞÜ) alan örgütlenmeleri (Deriş tuzla havzasının örgütlenmesi) 
işyeri işgaller sokak ve yol kesmeler, köprü 
kapatmalar,blokajlar,Grevler  bu süreçte ortaya çıkan eylemliklerdi. 
(işyerleri,sıyası partiler, köprü eylemleri, sokak eylemleri, en son 
tekel eylemi)90 lı yılların yarattığı bu hareketlilik günümüze kadar 
gelmektedir. Ancak 2008 deki krizle kapitalizm yeni bir döneme 
girmektedir. Bunun sınıfa yönelik biçimi sınıfın mevcut hakların 
alınması,örgütlülüklerin dağıtılması çalışmada esnekliğin 
kurallaştırılması, düşük ücret ve bölgesel ücret belirlemeleri gibi köle
 çalışma düzeni dayatılmasının adımları atılmaktadır. Bu nedenle bugün 
bu sistem karşısındaki her direniş ve mücadele anlamlıdır. Üstelik bu 
stratejik bir yerde ise herkesin dağıtılmak istenilen örgütlülüklerin 
merkezi olarak sahiplenilmesi görevi bulunmaktadır. işte hava iş 
direnişi de böyle bir yerde durmaktadır.
Bugün süren hava iş grevine bakıldığında stratejik bakımından 
önemli yerde durmaktadır.  bu konuda herkes aynı düşünmektedir. Ancak 
önemin yüklediği sorumluluklarımıza gelince ortada en kestirme yol 
olarak hava iş sendikasını görmekteyiz. Elbette hava iş sendikası hava 
yolları eyleminin yürütülmesinde birinci derece sorumludur.  Ancak 
sınıftan yana olan kurumların bireylerin ve siyasal öznelerin kendisine 
dair sorumlulukları hava iş üzerinden yapmaları inanılmaz derece 
anlaşılmaz bir durumdur. Üstelik bunu yaparken önemli iddialarda 
bulunanlar ve büyük laflar edenlerin söylemesi sınıfa dair ne kadar uzak
 durulduğunu göstermektedir. Bu yazıda bu nedenle biraz 
sorumluluklarımızın anlaşılması ve hatırlanması gerekiyor.
Ancak bu yazıda hava iş sendikasının eksikleri yok anlamında bir 
sonuç çıkarılmasın.  Bizler mücadele içinde yada direnişlerde eksikleri 
sadece tamamlamak ve daha iyisi olmak için söyleriz. Yada en doğrusunun 
olması için çalışırız. Bu nedenle bugün hava yollarında ve yürüyen 
direnişte dün olduğu gibi sınıfın içinde değiliz. Burası işin bir yanı, 
 ikinci yanı ise direniş başladığı günle başlayan yapılan 
değerlendirmeler.
Ancak hava iş direnişin başladığı günden sonra yapılan 
değerlendirmeler değerlendirme olmaktan çıkmış saldırı niteliği 
taşımakta. Oysa hava iş önemli stratejik bir direniş ve bu direnişle 
sistemin iktidarı esasta ne yapmak istediğini değerlendirmeler içine 
koyanlar sürecin gereğini yapmamaktalar.
Birincisi bütün değerlendirmeler sadece yapılmayan üzerinden 
tartışılmaktadır. Burada doğru olanlar olabilir. Ancak direniş sürerken 
bizzat hava iş yönetimine bunlardan bir şey olmaz diyerek en başından 
bir yaklaşım inanılmaz geri ve karşı saflara hizmet eden bir sonuçtur. 
Unutmayalım ki 305 kişi işten çıkarılmış grev yasaklanmiş. Buna karşıda 
direniş sürüyor. Üstelik bunları kamuoyu önünde bilerek yapıyoruz.  Aynı
 tartışmalar thy yönetiminin de sendikaya dair başlattığı ve her 
fırsatta başta direnişçi işçiler olmak üzere hava yolları işçilerine  bu
 sendika ve direniş yerinde duranlar işçi değil bunlar kötü niyetli 
diyor ve devam ediyorlar…  kampanyası sürmekte.
Şimdi boy boy gazetelerde mesaj veren her gün sınıfa dair 
sitelerinde yazı yazan hava iş muhalefeti iken sınıf mücadelesinin 
gereklerini daha iyi yapacağını söyleyenlere hava iş direnişinde thy ile
 aynı yerde durmuyorlar mı sonucu böyle değil mi?
Ama Direniş başladığı günden bugüne sadece hava iş sendikasını 
eleştiren işçileri örgütleyenler, bu sendika direnişi yürütmez 
kampanyası yürütenler, Ayrıca hava iş sendikasının neden yaptığı grevi 
üstlenmediği üzerinden söz söyleyenler, hatta bu nedenle işten atılan 
işçiler sendikadan tazminat istemelerini yapanlar, direnişi 
desteklemenler çalışanları bu saldırıdan dolayı sendikadan uzaklaştırmak
 isteyenler thy farklı yolların aynı yöne gidenleridir.
Buradan söylemek isterim ki hava iş sendikasının hiç eksiği yok ve 
hava iş sendikasını konuşmayalım gibi bir yaklaşımda bulunmuyorum. 
Aksine bu konuda genel sendikal harekette olduğu gibi hava iş 
sendikasının da eksikliği vardır. Bu konuda görebildiklerimizi direniş 
boyunca hava iş yöneticilerine anlatmaya çalışmaktayız. 
Yapabildiklerimizi de yapmaya çalışarak katkı sunmayı sürdürmekteyiz.
 Ancak gerek eleştirirken gerek eksikleri söylerken bunun nerede ve
 nasıl söylenmesi gerektiği önemlidir.  Şimdi hava iş te direniş devam 
ediyorsa ve bunun için bir caba varsa (bu eksikte olabilir) yapmamız 
gerekenler bellidir. Çünkü bu kadar stratejik bir direnişte direnişin 
büyütülmesi ve güçlendirilmesi her sınıftan yana olanın görevidir. Bunu 
yaparken eksikleri söylenmeyeceği anlamına gelmez, gelmemelidir.
 Ancak hava iş  direnişine cepheden sermayenin siyasal iktidarın 
sınıfa yönelik esas  saldırının öncü gücüne yapılmaktadır. Böyle 
zamanlarda buna karşı durulacak yer tartışma götürmeyecek kadar acık 
olmalıdır.  Eğer hava iş sürecin içinde değil ve yapmıyorsa o zaman 
anlaşılabilinir. Ancak hava iş sendikasını eleştiren sitelerde yazı 
yazan ha iş muhalefetini büyütmek isteyenler hava işçilerini harekete 
geçirmiyor. Hava işe saldırıyor. Buradan kendileri için iktidar yolu 
açmak için sorunu ele alıyor. Oysa sınıf mücadelesinde bu anlayışla asla
 mücadele kazanmaz, mücadele birleştirilmez, ortak mücadele yürütülemez,
 bu yaklaşım direnişte olan bir yerde olmaması gereken noktadır.
Üstelik direniş değerlendirmesi kamuoyu önünde karşıt oluşturarak 
değerlendirmek için sendikanın mücadelesini aşan sendikaya rağmen 
direniş yapan ve yürüten bir yerde olunması halında yapılırsa kısmen 
anlaşılır.  Ancak bütün süreci sendikanın  görevlerini yapmamak üzerine 
kurup hiç direniş yerinde olmayanlar sınıftan bahsetmemelidir. Bu 
sınıftan yana olanlara yapılan haksızlık olarak görüyorum. Çünkü bu 
konuda caba sarf edenlerin olduğuna inanıyorum. Üstelik sınıfa dair bir 
cümle bile söylenmemektedir. Asıl burada işin dahada önemli yanı hava iş
 direnişi başlarken hava iş sendikasına karşı başlatılan bu kampanya 
gibi sürmektedir. Şimdi asıl noktalardan biri de Bunu yapanların 
kendisini sınıftan yana olduğunu iddia edenler olmasıdır. Bu iddia beni 
de ilgilendirmektedir. Oysa biz sınıfa yönelik saldırılarda kendimize 
sınıftan yana olma vazifesi çıkarırız.
Bugün direnişler ve grevlerde işçi sınıfın genel çıkarların her 
şeyin üzerinde olduğunu söylemekteyiz.  Direnişte amaç kazanmak içindir.
 Direnişi yapan en geri yapılar olsa da direniş büyütülür ve kazanmak 
için çaba sarf edilir. Hava iş direnişinde işler tersten yürüyor. 
Tekelin tersi yapılıyor. Oysa tekel bize nasıl kazanmamız gerektiğini 
öğretti. Bunun için çadır kuran sınıfın dostları şimdi görev hava iş 
direnişinde değil mi. Bunun için birinin söylemesi mi gerekir.Aksine  
hava işte nasıl kazanamayız öğreneceğiz.peki bu hepımızın sorumluluğu 
değil mi çünkü bu kayıp hepımızın kaybı ise (BAZILARI HAVAİŞ KAYBI 
GÖRÜYOR) bu duruma hayır demek de sorumluluklarımızın içindedir.
 Bunu söylerken sendikaların burada ki rolünü unutmadan ve 
üzerinden atlamadan söylüyorum. Burada asıl kendi sorumluluklarımı da 
görmekteyim. Bugün gösterdiğim çabanın biraz daha yaygınlaşması 
ortaklaşması için yoğunlaşmamız gerekir. Üstelik hava işe yönelik 
saldırının ne kadar önemli olduğunu düşünürsek sorumluluklarımızın önemi
 de artmaktadır. Bu sorumluluklarımızın en başında ise kendimizle 
başlamaktan geçer. Bizler hava işte sendikasının başlattığı direnişi 
sonuna kadar destekleyeceğiz. Bunu en geniş biçimde yaygınlaştırmak 
istiyoruz.bunu birleşik bir noktaya çekmek istiyoruz. Bunun her kes için
 geçerli olduğunu düşünüyoruz. Hava iş direnişinde yaşanan grevle 
başlayan süreçte hava işin eksikleri ve direniş konusundaki tutumunu 
eleştirebiliriz. Bu konuda herkesin hakkı var.  ancak biz direnişi 
yürüten işçileri direniş yerinde uzaklaştıran,sendikada atılmadan dolayı
 sorumlu tutarak özel taleplerde bulunan gazelerde sendika alehine çikan
 haberleri servis yaparak işverenlerle aynı yerde duran anlayışları 
sınıf karşıtı görüyorum. Adına neler söylerse söylesin iş aynasıdır 
insanın sözüyle sonuç çıkarılır. Biz direniş içinde örgütlülüğü 
zayıflatan davranışlarda kaçınmalı bunu yapanları desteklememeliyiz. 
Sendikaya kızarak sendika dışında söylenenlerin doğru olacağı yaklaşımı 
bizi başka yanlışa itmektedir. Hava iş’te bunlar yapılıyor. Ayrı basın 
açıklamaları ayrı konuşmalar ayrı tutumlar sendika dişi davranışların 
toplamı thy ile aynı rotada yürümesini sağlar. Bizler söyleyeceklerimizi
 yapacaklarımızı iç örgütlülük içinde yapmalıyız. Çünkü bizim 
sendikaların gereğini ve görevini yapmalarını sağlayan yolun uzaktan 
gazel okunarak olamayacağını bilmeliyiz. Üstelik buralarda örgütlülükten
 bahsedenler için bu sorumluluk daha artmaktadır. Aksine hava işte 
yaşanacak bir yenilgi yada olumsuzluk kimseye kazandırmaz kazandıramaz. 
Hava işin eksikliğinden kazançlı sonuç işçi sınıfın çıkarlarına hizmet 
etmez. Çağrım odur ki Bir kez daha hava iş direnişi için 
eleştirilerinizi direniş bitene kadar işçi sınıfı çıkarları için 
bekletiniz. Çağrım bu direnişin büyütülmesinde yapacaklarımızı hiçbir 
kaygıya yer vermeden yapmaktır.
Hasan Gülüm
Belediye iş 2 nolu şube başkanı
1 Temmuz 2012
1 Temmuz 2012
 
