Sayfalar

27 Şubat 2010 Cumartesi

İsviçre'den, Halkçı Emekçi Parti'den TEKEL'e Dayanışma Mesajı

Bizler, İsviçre İşçi Partisi'nin Neuchatel Kantonu şubesi olan Halkçı Emekçi Parti'nin üyeleri, TEKEL grubu işyerlerinin mücadele eden kadın ve erkek emekçileriyle destek ve dayanışma mesajımızı iletiyoruz.
Türk endüstrisinin önemli bir parçası olan bu işletmenin uluslararası bir dev olan Amerikan Tobacco'ya satılması 12'000 kadın ve erkek işçiyi sokağa atılmak tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durum, bu tür özelleştirmelerin her zaman sosyal yıkıntılara sebep olduğunun yeni bir örneğidir.

26 Şubat 2010 Cuma

TEKEL İŞÇİLERİNDEN AKP İL BİNASINI İŞGAL...




26 Şubat TEKEL işçileri dün hayatını kaybeden mücadele arkadaşları Hamdullah Uysal için cenazeyi kaçıran polise tepki olarak AKP Ankara il binasını işgal ettiler. Hamdullah Uysal' ın fotoğrafını ve "KATİL AKP HALKA HESAP VERECEK, ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK" şiarlı pankartı il binasına asan işçiler kolluk güçlerinin saldırısıyla karşılaştılar. İşçilere il binası içinde biber gazı sıkılarak işkence yapan kolluk güçlerine, haberi alarak direniş alanından gelen işçiler tepki gösterdi. Göz altına alınan arkadaşlarını kurtarmaya çalıştılar. Polis plastik kelepçe takarak kaba dayak eşliğinde 14 işçiyi göz altına aldı.
Saldırının ardından direniş alanından gelen işçiler " Ölmek Var Dönmek Yok", "Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor", "İşkenceci Polis Hesap Verecek", "4-C Ye İmza Atmayacağız" sloganlarıyla Ankara AKP İl binasının önünden
yolu trafiği kapatarak direniş alanına kadar yürüdüler. TÜRK –İŞ binasının önüne gelen işçiler dün kaçırılan cenazeden ve bu gün yapılan saldırıdan sonra artık direniş alanında sivil polisin gezmesine izin vermeyeceklerini belirtiler.

TEKEL DİRENİŞİNDEN HABERLER...

Tekel işçilerinin direnişine destek olmak için 23 şubat 12:30 da DDSB ve DHF
işçilere sandeviç dağıtımı yaptılar.
24 şubatta DDSB, BDSP ve SOLI DARI TA'T.INTERNATIONAL' ın katkılarıyla 1000 kişilik yemek dağıtımı yapıldı.
İşçiler; devrimcilerin olanaksızlığına rağmen böyle bir dayanışmadan çok etkilendiklerini, “73 gündür bizimlesiniz sizi tanıyoruz artık, bu davranışınız bizi çok mutlu etti” ifade ederek devrimcilere teşekkür ettiler.

***************************************************************************************


Ankara Direnişteki İşçi ve Emekçilerle Dayanışma Platformu işçilerin son süreçteki yasalarla ilgili kafa karışıklığını gidermek için ÇHD' nin ekonomi ve sosyal haklar komisyonunun sunumuyla Mimarlar Ankara Odasında bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıya işçiler tarafından ilgi yoğundu. Toplantıda ÇHD' li avukatlar “mücadele ne zaman zayıflamışsa 4-c gibi yasalarda o zaman gündeme gelmiştir. Esasta bu yasalar 1970 ten beri var olan yasalardır. Ancak şuan uygulamaya çalışıyorlar.” Açıklamasında bulundular.
Avukatlar “Danıştay kararının ne zaman belli olacağının bir belirsizlik olduğunu aynı zamanda olumsuz bir kararda çıkabileceğini belirtiler. Bundan kaynaklı daha sonra açılan davaların çok hükmünün olmadığını, bu kararın yada yasaların geri çekilmesinin ancak direnişle mücadeleyle sağlanabileceği anlatıldı. Ekonomik krizin devam ettiğini IMF baskılarının sürdüğünü belirten toplantıda. Bundan 2 yıl önce 4-C de çalışan sayısının 70.000’lerde iken bu gün 4-c li çalışan sayısı 17.000’lere kadar düşmüştür. Devlet krizi bahane ederek önce 4-C’ li çalışanları işten atmaktadır.Bunun için TEKEL işçilerinin direnişi sürdürmesi gerekiyor.” diyen avukatlar daha sonra sözü platform adına konuşan arkadaşa bıraktılar. Konuşmacı arkadaş; “Devrimcilerin 73 gündür yanlarında oldukları, TEKEL işçilerinin direnişinin zaferle sonuçlanıncaya kadar da yanlarında olunacağını, direnişin büyümesi gerektiğini belirti. Toplantı işçilerin sorularıyla son buldu. Toplantıdan sonra Yüksel Caddesinden direniş alanına "17 madenciyi katledenle özelleştirmelerle tekel fabrikalarını kapatanlar aynıdır" yazılı pankartla yürüyüş yapan işçiler BALIKESİR DAVUTBEY maden ocağında hayatını kaybeden madencileri saygı duruşuyla andılar."maden işçileri ölümsüzdür" "4-c ye imza atmayacağız." sloganları ile eylem son buldu.

24 Şubat 2010 Çarşamba

SONUNA KADAR DİRENMELİ, DİRENEREK KAZANMALIYIZ!

TEKEL direnişi kritik aşamaya geldi. Hükümetin 4/C dayatması ve saldırı tehdidi sürüyor. Çadırlarda bekleyişlerini sürdüren işçiler kararlı ancak endişeliler. İşçileri hükümetin tehdidi değil TÜRK-İŞ yöneticilerinin tutumu endişelendiriyor.

Konfederasyon başkanları etkisiz eylem kararlarıyla zaman tüketiyor ve işçilerin direniş kararlılığını kırmaya çalışıyorlar. Onlar kendi kafalarında direnişi çoktan bitirmişler.

TÜRK-İŞ yöneticileri işçileri 4/C'ye ikna etmeyi ve evlerine geri göndermeyi amaçlıyor. DİSK ve KESK başkanları "üzerimize düşeni yaparız" deseler de onlar da direnişin bitmesini bekliyorlar.

Sarı ve gerici sendika başkanlarının temel bahanesi grev kararlarının yeterince hayata geçmemesi!.. Grev kararlarını uygulamayan, bunun için çaba harcamayan da kendileri... Konfederasyon başkanları grev konusunda samimi değiller. 4 Şubat'taki destek grevinde her biri bir başkasını bahane ederek kendi tutumlarını haklı göstermeye çalıştı. Şimdi ise her biri aynı noktada buluştu: "Genel grev yapamıyoruz, hayatı durduramıyoruz; öyleyse bir şey yapmayalım!" İşte TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve KAMU-SEN'in geldiği son nokta!..

Bu yüzden göstermelik eylem kararlarıyla işçi ve emekçileri oyalamaya devam ediyorlar. TÜRK-İŞ yöneticileri direniş çadırlarını kendileri kaldırmaktan bahsediyor, çadırlar yıkılırken direnmeyeceklerini söylüyorlar. Oysa herkes biliyor; çadırlar bir kere kalkarsa bir daha kurulmaması için her şey yapılacak. TÜRK-İŞ yöneticileri bu durumda da "çadırları kuramıyoruz, direnişi sürdüremiyoruz; öyleyse evlerimize geri dönelim" mi diyecekler?

TÜRK-İŞ'in hükümetle görüşmesinden sonra TEKEL direnişinde hava dumanlanmaya başladı. Hükümetle bir pazarlık ve anlaşma oldu. Aynı 4/C'nin tasarlanışında olduğu gibi. Şimdi de TEKEL direnişini nasıl bitireceklerini birlikte tasarladılar ve süreci işletiyorlar. Tek Gıda İş Sendikası Başkanı Mustafa Türkel de bu pazarlığın dışında değil. Yapılan manevralar işçilerin tepkisinden ve direnişin sorumluluğundan kaçmak için. Yüzler farklı, roller farklı ancak amaç aynı; direnişi sonlandırmak ve işçileri evlerine göndermek!

TEKEL'in gündemden düşmesi için yeni gündemler yaratılıyor. Burjuva medya TEKEL direnişine planlı, kontrollü bir sansür uyguluyor. Egemen sınıflar ve onların sesi burjuva medya, kendi sınıf çıkarlarını düşünüyor. Bu pazarlıkta onların da yeri ve rolü var.

Hükümetin, egemen sınıfların ve sendika gericilerinin tasarılarını ancak TEKEL işçisi boşa çıkarabilir. Direnişi bugünlere taşıyan onlardı ve bundan sonra da onların tutumu belirleyici olacaktır. TEKEL işçisi asıl gücün sendika bürokratlarında değil kendilerinde olduğunu daha iyi anlıyorlar. Onlar umutlarını korudukları ve kendi güçlerine güvendikleri müddetçe direnişleri kazanıma ulaşacaktır. Ancak bugün sınıf kardeşlerinin, devrimcilerin ve sınıftan yana sendikacıların desteğine daha fazla ihyiyaçları var. Bu destek pratik-eylemli bir destek olduğu kadar manevi-moral bir destektir.

Her alanda en etkili eylem biçimleriyle, en geniş kitleyi harekete geçirerek TEKEL'e olan desteğimizi somutlayalım! Konfederasyonların aldığı göstermelik eylem kararlarıyla yetinmeden fakat bu eylemleri de değerlendirerek TEKEL direnişine daha fazla güç, coşku ve ruh katalım! En önemlisi Ankara'yla, TEKEL direniş çadırlarıyla kenetlenerek saldırılara karşı bilincimizle, emeğimizle ve bedenimizle siper olalım! TEKEL işçisi kazanırsa sınıf kazanacak. Kaybederse hepimiz kaybedeceğiz, tüm halk kaybedecek. Sonuna kadar direnmeli, direnerek kazanmalıyız!

TEKEL İşçisi Yalnız Değildir!
Kahrolsun Sendika Ağaları!
Birlik Mücadele Zafer!

Devrimci Demokratik Sendikal Birlik
24 Şubat 2010

19 Şubat 2010 Cuma

Genel-İş Anadolu Yakası 1 Nolu Şubeden Tekel Direnişi Ziyareti





Disk-Genel-iş Anadolu yakası 1nolu şube olarak Tekel işçilerine destek amacıyla Kadıköy Belediyesi çalışanları, Kartal ve Ataşehir de çalışan işçi arkadaşlarla birlikte direnişte olan Tekel işçilerini ziyaret ettik. Dayanışma amacıyla Kadıköy, Kartal ve Ataşehir Belediye işçisi arkadaşlarımızın gıda, giyecek, battaniye vb gibi yardımlarda bulundular Ankara ya iki otobüsle cumartesi saat on ikide hareket ederek Pazar sabahı tekel işçilerini Ulustan yürüyerek sloganlarımızı atarak ve dövizlerimizi açarak işçi arkadaşların yanına geldiğimizde kitle tarafından coşkulu bir şekilde karşılandık. “Yaşasın Sınıf Dayanışması” ile Birleşe Birleşe Kazanacağız sloganları eşliğinde basın açıklamamızı okuduk ve içeride açlık grevi yapan işçi arkadaşları ziyaret ederek kendileriyle konuştuk. “Morallerinin iyi olduğunu desteklerimiz için teşekkür ettiler bizi yalnız bırakmayınız ve sonuna kadar mücadeleye devam mesajlarımızı arkadaşlarımıza iletiniz dediler, tüm işçi arkadaşlarla birlikte daha sonra çadırları dolaşarak kendileriyle sohbetler ederek çok memnun oldukların ve Disk Genel-İş’ten her zaman yardım gördüklerini ifade ederek 62 direnişten söz ederken, AKP’nin yaptığı haksızlığı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kazanıncaya kadarda burada olacaklarını 28 şubatta ki saldırıdan da korkmadıklarını “işte buradayız buyursunlar saldırsınlar, gelecekleri varsa görecekleri de var!” diye öfkelerini dile getirdiler. Bizlerde yine geleceğimizi kendilerini asla yalnız bırakmayacağımızı söyleyerek “Yaşasın Onurlu Direnişimiz” diyerek ayrıldık.

Belediye işçisi bir DDSB'li