Sayfalar

27 Aralık 2009 Pazar

ESENTURT BELEDİYE İŞÇİLERİNDEN MÜCADELE ÇAĞRISI...!




Direnişteki Esenyurt Belediyesi İşçileri, 26 Aralık Cumartesi günü, direnişlerinin 131. gününde, Esenyurt Meydanı’nda biraraya gelerek Esenyurt Belediyesi’ne yürüdüler. “Zalimin zulmüne karşı Esenyurt Belediyesi’nde 131. gün.../ Belediye-İş Sendikası 2 Nolu Şube” pankartının açıldığı eyleme, Esenyurt'ta Direnen Belediye İşçileri ve Pazar Emekçileri ile Dayanışma Platformu, Tek Gıda-İş, Selüloz-İş, İşçi Kardeşliği Partisi, Tüm Bel-Sen, Belediye-İş İstanbul şube başkanları ve iş yeri temsilcileri, Tunceliler Derneği, Yurtsever Cephe İşçi Birliği 1 No'lu Şube, Devrimci Demokratik Sendikal Birlik ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu destek verdi.
Yürüyüş boyunca, “Yılgınlık yok direniş var!”, “İşçi düşmanı işbirlikçi AKP!”, “İstanbul uyuma itfaiyene sahip çık!”, “TEKEL işçisi yalnız değildir!”, “Sendika düşmanı başkan istifa!”, “Esenyurt işçisi, direnişin simgesi!”, “Sendika hakkımız engellenemez!”, “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır!”, “İşçiye uzanan eller kırılsın!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Esenyurt’a sendika girecek, başka yolu yok!”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “İşçi- memur el ele, genel greve!” ve “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları atıldı.

Esenyurt Belediyesi önüne gelindiğinde Belediye-İş 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Gülüm bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Gülüm yaptığı açıklamada içerisinden geçilen bugünlerde mücadelenin giderek yükseldiğine dikkat çekti. Güler Sabancı’nın “Kriz bizim için fırsat olabilir” sözlerini hatırlatan Gülüm, sürekli daha fazla kar elde etmek isteyen patronlar için krizin işçileri işsiz bırakmak ve onları daha fazla açlığa mahkum etmek anlamına geldiğini söyledi. Gülüm, bugün Sinter’de, Sabiha Gökçen’de, Entes’te, IBM’de, Esenyurt’ta, TEKEL’de ve İtfaiye’de kriz gerekçesiyle örgütlenmenin önünü kesmek için işçilerin işsiz bırakıldığını ve işsiz bırakılmaya devam edildiğini ifade etti. Sadece sendika hakkından vazgeçmediği için işten atılan Esenyurt işçilerinin artık isyanı büyüttüğünü söyleyen Gülüm, 23 Aralık 2009 tarihinde işçilerin Boğaziçi köprüsünü trafiğe kapatmalarının işçilerin isyanının geldiği noktayı gösterdiğini söyledi. Gülüm, 28 Aralık Pazartesi günü görülecek davanın da muhtemelen biteceğini belirtti ve Esenyurt Belediye Başkanı Kadıoğlu’na seslenerek bu yanlıştan bir an önce geri dönme çağrısı yaptı. Parça parça yürütülen mücadelelerin yarattığı sonucun umut verici olduğunu söyleyen Gülüm, bir saatle başlayan iş bırakma eylemlerinin ve akşam yürüyüşlerinin mücadelenin önümüzdeki süreçte daha fazla büyüyeceğini gösterdiğini belirtti.

Gülüm, basın açıklamasının sonunda şunları ifade etti:

“Bizlerin direnişi burada sürmeye devam edecektir. Bizlerin yürüttüğü direniş ve hukuki mücadelenin sonuçlarını kısa sürede alacağımıza inanıyoruz. Bunun için daha fazla kamuoyunda yer edineceğiz, Esenyurt direnişini ve diğer direnişçileri bir arada tutarak mücadeleyi sürdüreceğiz”

Eylem, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganları ile son buldu.

(kizilbayrak.net)