Sayfalar

19 Aralık 2009 Cumartesi

Tekel işçilerinin ‘inadına direniş‘ şiarlı eylemlerine Türk Polisi yine vahşice saldırdı!

Ankara-Abdi İpekçi parkında özlük haklarını korumak, kitlesel işten çıkarmaları engellemek ve özelleştirmeye karşı gelmek için günlerdir eylem yapan ve sayıları onbinlere ulaşan Tekel işçilerine Türk Polisi yine vahşice saldırdı. AKP Hükümetini faşizmi ve gericiliği daha çok derinleştiren yasal düzenlemelerinden ve idari icraatlarından cesaret alan Türk Polisi, 17 Aralık günü, bu seferde işçilere karşı kullandı.
Bilhassa ‚Özel Tim’den oluşan polis kuvvetleri, CHP ve MHP milletvekillerinin büyük eylem esnasında orda bulunmalarına ve döktükleri ‚timsah gözyaşlarına‘ rağmen, işçilere ve öğrencilere saldırması olaya ayrı bir muhteva kazandırmaktadır. Bazı Milletvekillerin nasibine gaz düşerken, işçilerin payına ise kitlesel dayak, yaralanma ve tutuklanma düştü.
Basında çıkan haberlere bakılırsa; yüzlerce işçiye devlet dayağı atıldı, biber gazı sıkıldı, onlarcası tutuklandı ve yaralandı. Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel’in de tutuklananlar arasında olduğu bildiriliyor. İşçilere yapılan saldırının ardından Ankara-Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi´nde dersten çıkan öğrencilerin Atatürk Bulvarını trafiğe kapatmak üzere işçilerle dayanışma eylemine geçmeleri üzerine polis öğrencilere de saldırdı.
‚Bombalı intihar eylemi provokasyonu‘ bahanesiyle ‚orantılı şiddet‘ kullanmak zorunda kaldıklarını belirten Ankara Valisinin halk tarafından istifası istenmektedir. Ankara Valisi Kemal Önal, TEKEL işçilerinin eylemine yapılan polis müdahalesiyle ilgili, "Eğer bu müdahale olmasaydı sizleri, bizleri, çok daha fazla meşgul edecek sıkıntılı günler bekliyordu" şeklinde bir düzmece yalan daha söylemiştir.
Türkiye’de burjuva politik arenası çok ilginç gelişmelere sahne olmaktadır: Bilindiği gibi Bursa-Alpagut Köyü yakınlarındaki Bükköy Madencilik'e ait kömür işletme ocağında geçen hafta perşembe gecesi 19 işçinin ölümüne neden olan grizu patlaması olmuştu. Daha sonra başlatılan soruşturma sonrası tutuklanan 3 kişiden biri olan Genel Müdür Fahrettin Şolpan'ın, savcılıkta verdiği ifadede, patlamanın dinamitten değil, sigaradan kaynaklanabileceğini öne sürerek işçileri suçladığı iddia edilmektedir.
Öte yandan, İstanbul çevresindeki sel felaketi sırasında İkitelli'de bir tekstil firmasına ait servis aracında boğularak ölen 8 kadın işçiyle ilgili ilk duruşma Bakırköy Adliyesi'nde görülmeye başlandı. Halkalı’da 8 işçi kadının öldüğü servis faciası davasının sorumluları firma sahibi Mehmet Cevdet Karahasanoğlu ve idari amir Ferit Öncü, hakim karşısına çıktıkları ilk duruşmada tahliye edildi. Firma sahibi Mehmet Cevdet Karahasanoğlu duruşmada belediyeyi suçlayarak “alt yapı sorunu var” dedi. Servis aracın içinde mahsur kalarak boğulan 8 kadın işçinin aileleri davadan çekildiklerini yineleyip salondan ayrıldılar!!!
TC devletinin ve AKP Hükümeti’nin Kürtlere, İşçilere, Alevilere, Devrimci Sol Muhalefete karşı geliştirdikleri faşist şiddeti boyutlandıran ve gericiliği derinleştiren politika ve uygulamalarından rahatsızlıklarımızı ATİK adına dile getirmek istiyoruz.
Avrupa ilerici kamuoyunu, duyarlı çevreleri ve bireyleri Türkiye ve Türkiye Kürdistan´ında direnen işçi sınıfı ve halkıyla daha fazla dayanışmaya çağırıyoruz!
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!
ATİK (AVRUPA TÜRKİYELİ İŞÇİLER KONFEDERASYONU)